Eserleri

15.01.2014 1555

Ağlarım

 

Ol kadir-i kayyum feyyaz-i celal

Salıp vücudumu nara ağlarım

Arş ile kürsüne çalanda kalem

Yazıp yığvalımı kara bağlarım

 

Hürüyü kılmandı melek misali

Tavuzdan cilveli ibrişim teli

Aklımı yitirip olmuşum deli

Ala gözlü nazlı yare ağlarım

 

Şenlik’im artıyor efkarım gamım

Bilmem neye varır benim encamım

Deryaya gark olup yelkensiz gemim

Elim yetmez bir kenara ağlarım

 

Giderem

Mevlayı seversen konak et beni
Bu gece eğlenir yatar giderem
Gözden ırak olup gönülden cüda
Derbeder olurum iter giderem

Çıra yakıp yanımızda oturma
Burda olan sözü köye götürme
Bir parça ekmekle su da getirme
Niyet edip oruç tutar giderem

Sabahtan kalkan da han pulu iste
Eğer vermez isem sen beni kısta
Atı koy mezada müşteri seste
Değere değmeze satar giderem

Mevlayı seversen tan etme bize
Hak kulun ayıbın vurmadı yüze
Bu yıl tahsirliydim göründüm göze
Bıldır yağan kardan beter giderem

Çıldırlı Şenlik´im aşk hevesinde
Üryan gönlüm gezer abdal postunda
Kahve ocağında peyke üstünde
Yorgansız döşeksiz yatar giderem

 

İsterim

 

Hulus-i kalp ile bil sen fikrimi

Ben mevladan Al’Osman’ı isterim

Merhamet sahibi ol gazi hünkar

Bize hükmetmeye onu isterim

 

Sultan Hamit Şahım şahlar serveri

Zikrimde Kurandır dilim ezberi

Kaftan kafa zirr ü zeminden beri

Nefs-i Mürsel hükmü hanı isterim

 

Süleyman tahtında bey karar duran

Muhammet vekili mekanı nuran

Ezler hıfsı furkan ayet-ül Kuran

Salavatı ol süphanı isterim

 

Ezelden alnıma çekilmiş kalem

Ettiğim var idi yetişti belam

Vaktinde saltanat hükmünde alem

Divanında şevket sanı isterim

 

Gam gündür Şenlik’in gönlünün şadı

Fikrimden çıkmıyor Al’Osman adı

Gidiyor dünyanın lezzeti tadı

Ben ne binde bir mekanı isterim

 

Olur

 

Yığılın ahbaplar yaren yoldaşlar

Gamlı gönlüm vatanından yad olur

Kahpe felek beni sürgün eyledi

Dostlar ağlar düşmanlarım şad olur

 

Daha geçti devran sürmek sırası

Aşk okunun merhem bulmaz yarası

Hiç kimsenin başa yanmaz çırası

Çoklar bu sevdadan na-murad olur

 

Ustasından ders almayan pirsizdi

Bir gül gördüm dört tarafı harsızdı

Koy desinler Kul Şenlik’e arsızdı

El içinde bu iş mana ad olur

 

 

Olmuşam

 

İçip aşkın badesini vücud-i nar olmuşam

Divane derviş misali feryad-i zar olmuşam

Perişan bülbül kan ağlar ah u nalemden menim

Dil hasta gönül şikeste hem tarumar olmuşam

 

Bin yıl ömür verdi Adem’i saldı aha

Yedi yüz elli Şit yaşadı dokuz yüz elli Nuh’a

Erenleri hak edeni fani kılar mı raha

Düşüp de dünya şerrine kara efkar olmuşam

 

Şenlik’im hizmet etmedim daim bir tarikata

Uyup iblis yığvasına çok ettim cürm ü hata

Şefaat ya resulullah muhtacım marifete

İsyanın hadden aşıptır çok günahkar olmuşam

 

Düşmüşüm Gam Deryasına

 

Düşmüşüm gam deryasına ummanda yüzen benim

Rüyada çark-ı alemi devredip gezen benim

Dersim aldım pünhandan ayana çıkmaz sırrım

Ehl-i marifet hoş nasihat cevahir lisan benim

 

Semada mahlukat gördüm nezmider nur danesi

Çıkmaz arşa inmez hakka müğelladır binası

Yigirmi dört sahat bin dört yüz kırktır manası

Birinde bin kerre hakka şükreder insan benim

 

Ne layık ki beni deyip arzulayıp gelesin

Divan-ı alem içinde imtihana salasın

Deseler ki Sefil Şenlik sen bir azim kalasın

Rütbem arşa direk olsa hak ile yeksan benim

Faydası Ne

 

Manasız mantıksız sözü bilmenin faydası ne

Az anlayıp çok söyleyip gülmenin faydası ne

İtibar dediğin elde bir muhalif şişedi

Kaldırıp beyhude taşa çalmanın faydası ne

 

Dipte tekbir kabul olmaz niyaz-ı marifete

Kalpte tasdik eylemektir sıtk ile itikada

Ab-ı umman kenarında baş eğip ibadete

Türaptan teyemmüm alıp kılmanın faydası ne

 

Biçare pervane bilmez kastı sitem olanı

Garaz-ı gazzap şamına başı candan dolanı

İste seni isteyeni tanı kadir bileni

Hürmetsiz teklifsiz yere gelmenin faydası ne

 

İlacı na-mümkün olur başa gelen kaderin

Haşre dek acısı gitmek ihtiyacı kederin

El içinde şöhret bulan şerafetli pederin

Mülkünde ne halef evlat kalmanın faydası ne

 

Sefil Şenlik aşk ucundan düşüp gaflet habına

Derununda mülhezayı derc eyler hesabına

Reyisi nadan sefine düşer gam girdabına

Dalgası şaşkın deryaya dalmanın faydası ne

 

Var

 

Dinleyin ağalar size söyleyim

Ürüşan gönlümün intizarı var

Et yiyip at binip dilber sevmiyem

Ne bilir dünyadan ne haberi var

 

Ellerim doymadı elvan kınadan

O beyaz buhaktan billur sineden

İki sevda birbirine binadan

Değmeyin hatırına ikrarı var

 

Huri-yüi gılmandı salatın soyu

Selviden seçilmez yücedir boyu

Livane sancağı Sirya’dır köyü

Çıldırlı Şenlik’in yadigarı var

 

 

 

93 KOÇAKLAMASI

Ehli-İslam olan işitsin bilsin,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana,

İsterse Urus ‘set ne ki var gelsin,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

Kuşanın kılıcı giyinin donu,

Kavga bulutları sardı dört yanı,

Doğdu koç yiğitin şan almak günü,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

Asker olan bölük bölük bölünün,

Sandınız mı Kars Kalesi alınır,

Boz atlar üstünde kılıç çalınır,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

Kavga günü namert sapa yer arar,

Er olan göğsünü düşmana gerer,

Cemi ervah bizlen meydana girer,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

Hele Al-Osman’ın görmemiş zorun,

Din gayreti olan tedarik görün,

At tepin,baş kesin,kazağın kırın,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

ŞENLİK ,ne durursun atları binin,

Sıyra,kılıç düşman üstüne dönün,

Artacaktır şanı bu Al-Osman’ın,

Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.

Divani

Kış günü tuttun yakamı koymadın yaza gönül

Giyindin zeri zebranı döndün gülgeze gönül

Dolandım gurbet elleri bir sadık yar bulamadım

Geze geze men usandım sen kaldın taze gönül

Bir zaman aslan misali pençe saldın üstüme

Bir zaman abdal misali saman saldın postuma

Bir zaman dünya alemi gülünç ettin üstüme

Ne bir mecliste oturdum ne verdin meze gönül

Ağlattın sefil Şenlik’i neden koydun bu hale

Bir şeyda bülbül misali kondurdun daldan dala

Bazen yer mısır şekeri vermezdin bala

Ol ruz-i mahşer gününde çekersen ceza gönül

Koşma

Çok çalıştım yetemedim sırrına
Günde nice türlü hal olur gönül
Gah ders ilmi Eyyüp sabrından
Gahi cengi kalmakal olur gönül

Gah dem mayınlanır gah dem bulanır
Gah dem abad olur gah dem talanır
Gah dem mahzunlanır sefil dolanır
Gah dem Urustam-ı Zal olur gönül

 
Gah Şenlik’i atar gam deryasına
Gah dem sıhhatverir sır kafesine
Gah dem olur girer gam libasına
Gah dem cilvelenip al olur gönül

Yedekli Koşma

Kaftan kaf’a  halkın nası hıfzeden
Mekandan münezzeh bir sensen Mevlam
Ezzi bir sensen Mevlam
Bir nur bir sensen Mevlam
Bu sütunsuz kubbenin
Zaptı bir sensen mevlam
Arşta dört melayke ayet okudu
Zikri süphaneke bir sensen Mevlam

Şenlik’em sinemde sevda narı var
Bu gönlümün efsun almaz marı var
Men ezzinem marı var
Zehri zehrimarı var
Cenkle iddaya girme
Hışım tarumarı var
Kulum kul yanında itibarı var
Menim de tutarım bir sensen Mevlam