Ağlarım
Ol kadir-i kayyum feyyaz-i celal Salıp vücudumu nara ağlarım Arş ile kürsüne çalanda kalem Yazıp yığvalımı kara bağlarım
Hürüyü kılmandı melek misali Tavuzdan cilveli ibrişim teli Aklımı yitirip olmuşum deli Ala gözlü nazlı yare ağlarım
Şenlik’im artıyor efkarım gamım Bilmem neye varır benim encamım Deryaya gark olup yelkensiz gemim Elim yetmez bir kenara ağlarım
Giderem Mevlayı seversen konak et beni
İsterim
Hulus-i kalp ile bil sen fikrimi Ben mevladan Al’Osman’ı isterim Merhamet sahibi ol gazi hünkar Bize hükmetmeye onu isterim
Sultan Hamit Şahım şahlar serveri Zikrimde Kurandır dilim ezberi Kaftan kafa zirr ü zeminden beri Nefs-i Mürsel hükmü hanı isterim
Süleyman tahtında bey karar duran Muhammet vekili mekanı nuran Ezler hıfsı furkan ayet-ül Kuran Salavatı ol süphanı isterim
Ezelden alnıma çekilmiş kalem Ettiğim var idi yetişti belam Vaktinde saltanat hükmünde alem Divanında şevket sanı isterim
Gam gündür Şenlik’in gönlünün şadı Fikrimden çıkmıyor Al’Osman adı Gidiyor dünyanın lezzeti tadı Ben ne binde bir mekanı isterim
Olur
Yığılın ahbaplar yaren yoldaşlar Gamlı gönlüm vatanından yad olur Kahpe felek beni sürgün eyledi Dostlar ağlar düşmanlarım şad olur
Daha geçti devran sürmek sırası Aşk okunun merhem bulmaz yarası Hiç kimsenin başa yanmaz çırası Çoklar bu sevdadan na-murad olur
Ustasından ders almayan pirsizdi Bir gül gördüm dört tarafı harsızdı Koy desinler Kul Şenlik’e arsızdı El içinde bu iş mana ad olur
|
Olmuşam
İçip aşkın badesini vücud-i nar olmuşam Divane derviş misali feryad-i zar olmuşam Perişan bülbül kan ağlar ah u nalemden menim Dil hasta gönül şikeste hem tarumar olmuşam
Bin yıl ömür verdi Adem’i saldı aha Yedi yüz elli Şit yaşadı dokuz yüz elli Nuh’a Erenleri hak edeni fani kılar mı raha Düşüp de dünya şerrine kara efkar olmuşam
Şenlik’im hizmet etmedim daim bir tarikata Uyup iblis yığvasına çok ettim cürm ü hata Şefaat ya resulullah muhtacım marifete İsyanın hadden aşıptır çok günahkar olmuşam
Düşmüşüm Gam Deryasına
Düşmüşüm gam deryasına ummanda yüzen benim Rüyada çark-ı alemi devredip gezen benim Dersim aldım pünhandan ayana çıkmaz sırrım Ehl-i marifet hoş nasihat cevahir lisan benim
Semada mahlukat gördüm nezmider nur danesi Çıkmaz arşa inmez hakka müğelladır binası Yigirmi dört sahat bin dört yüz kırktır manası Birinde bin kerre hakka şükreder insan benim
Ne layık ki beni deyip arzulayıp gelesin Divan-ı alem içinde imtihana salasın Deseler ki Sefil Şenlik sen bir azim kalasın Rütbem arşa direk olsa hak ile yeksan benim Faydası Ne
Manasız mantıksız sözü bilmenin faydası ne Az anlayıp çok söyleyip gülmenin faydası ne İtibar dediğin elde bir muhalif şişedi Kaldırıp beyhude taşa çalmanın faydası ne
Dipte tekbir kabul olmaz niyaz-ı marifete Kalpte tasdik eylemektir sıtk ile itikada Ab-ı umman kenarında baş eğip ibadete Türaptan teyemmüm alıp kılmanın faydası ne
Biçare pervane bilmez kastı sitem olanı Garaz-ı gazzap şamına başı candan dolanı İste seni isteyeni tanı kadir bileni Hürmetsiz teklifsiz yere gelmenin faydası ne
İlacı na-mümkün olur başa gelen kaderin Haşre dek acısı gitmek ihtiyacı kederin El içinde şöhret bulan şerafetli pederin Mülkünde ne halef evlat kalmanın faydası ne
Sefil Şenlik aşk ucundan düşüp gaflet habına Derununda mülhezayı derc eyler hesabına Reyisi nadan sefine düşer gam girdabına Dalgası şaşkın deryaya dalmanın faydası ne
Var
Dinleyin ağalar size söyleyim Ürüşan gönlümün intizarı var Et yiyip at binip dilber sevmiyem Ne bilir dünyadan ne haberi var
Ellerim doymadı elvan kınadan O beyaz buhaktan billur sineden İki sevda birbirine binadan Değmeyin hatırına ikrarı var
Huri-yüi gılmandı salatın soyu Selviden seçilmez yücedir boyu Livane sancağı Sirya’dır köyü Çıldırlı Şenlik’in yadigarı var |
93 KOÇAKLAMASI
Ehli-İslam olan işitsin bilsin,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana,
İsterse Urus ‘set ne ki var gelsin,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Kuşanın kılıcı giyinin donu,
Kavga bulutları sardı dört yanı,
Doğdu koç yiğitin şan almak günü,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Asker olan bölük bölük bölünün,
Sandınız mı Kars Kalesi alınır,
Boz atlar üstünde kılıç çalınır,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Kavga günü namert sapa yer arar,
Er olan göğsünü düşmana gerer,
Cemi ervah bizlen meydana girer,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Hele Al-Osman’ın görmemiş zorun,
Din gayreti olan tedarik görün,
At tepin,baş kesin,kazağın kırın,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
ŞENLİK ,ne durursun atları binin,
Sıyra,kılıç düşman üstüne dönün,
Artacaktır şanı bu Al-Osman’ın,
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Divani
Kış günü tuttun yakamı koymadın yaza gönül
Giyindin zeri zebranı döndün gülgeze gönül
Dolandım gurbet elleri bir sadık yar bulamadım
Geze geze men usandım sen kaldın taze gönül
Bir zaman aslan misali pençe saldın üstüme
Bir zaman abdal misali saman saldın postuma
Bir zaman dünya alemi gülünç ettin üstüme
Ne bir mecliste oturdum ne verdin meze gönül
Ağlattın sefil Şenlik’i neden koydun bu hale
Bir şeyda bülbül misali kondurdun daldan dala
Bazen yer mısır şekeri vermezdin bala
Ol ruz-i mahşer gününde çekersen ceza gönül
Koşma
Çok çalıştım yetemedim sırrına
Günde nice türlü hal olur gönül
Gah ders ilmi Eyyüp sabrından
Gahi cengi kalmakal olur gönül
Gah dem mayınlanır gah dem bulanır
Gah dem abad olur gah dem talanır
Gah dem mahzunlanır sefil dolanır
Gah dem Urustam-ı Zal olur gönül
Gah Şenlik’i atar gam deryasına
Gah dem sıhhatverir sır kafesine
Gah dem olur girer gam libasına
Gah dem cilvelenip al olur gönül
Yedekli Koşma
Kaftan kaf’a halkın nası hıfzeden
Mekandan münezzeh bir sensen Mevlam
Ezzi bir sensen Mevlam
Bir nur bir sensen Mevlam
Bu sütunsuz kubbenin
Zaptı bir sensen mevlam
Arşta dört melayke ayet okudu
Zikri süphaneke bir sensen Mevlam
Şenlik’em sinemde sevda narı var
Bu gönlümün efsun almaz marı var
Men ezzinem marı var
Zehri zehrimarı var
Cenkle iddaya girme
Hışım tarumarı var
Kulum kul yanında itibarı var
Menim de tutarım bir sensen Mevlam